Birleşmiş Milletler (BM) raportörü, dünya çapında yankı uyandıran açıklamalarda bulunarak, İsrail'in Gazze'deki eylemlerini soykırım olarak nitelendirdi. BM'nin insan hakları alanındaki çalışmalarıyla tanınan raportör, yıllardır devam eden çatışmaların derinleşmesi ve bunun sonucunda bölgede gerçekleşen insani kriz üzerine kritik değerlendirmelerde bulundu. Raportör, özellikle son dönemde artan sivil kayıplar ve yıkımlara dikkat çekerken, Gazze'deki durumun yalnızca bir askeri operasyon değil, aynı zamanda açık bir insanlık suçu olarak algılandığını savundu. Bu çarpıcı ifadeler, uluslararası toplumda büyük bir tartışma yaratmış durumda.
BM raportörü, son raporunda Gazze'deki insani durumu detaylı bir şekilde ele aldı. Bölgedeki sivil halkın maruz kaldığı saldırıların sadece askeri hedeflere yönelik olmadığını, aynı zamanda hayatın her alanında büyük bir yıkım yarattığını vurguladı. Yüzlerce masum insanın yaşamını kaybettiğini, kadın ve çocukların en fazla etkilenen gruplar arasında yer aldığını bildiren raportör, bu durumun soykırım olarak nitelendirilmesi gerektiğini ifade etti. Uluslararası düzeyde birçok insan hakları örgütünün de benzer görüşleri dile getirdiği biliniyor. Bu noktada, BM Üyesi ülkelerin de Gazze’deki durumu soruşturmak için adım atması gerektiği vurgulanıyor.
BM raportörünün açıklamalarının bir diğer dikkat çekici boyutu ise silah şirketlerinin rekor kârlarıyla ilgili. Son dönemlerde yaşanan çatışmalarda, silah üreticilerinin büyük kazançlar elde ettiği iddiaları gündeme geldi. Raportör, bu durumun savaşın ekonomik boyutunu gözler önüne serdiğini belirtti. Gazze'deki çatışmaların uzamasıyla birlikte, silah satışlarının da hızla arttığını kaydeden raportör, bu kârların insani krizle derinleşmesinin oldukça kaygı verici olduğunu ifade etti. Silah şirketleri, çatışmaların büyümesiyle birlikte kazançlarını artırırken, sivil halkın maruz kaldığı kayıplar ve acılar ise göz ardı edilmektedir.
Sonuç olarak, BM raportörünün çarpıcı izlenimleri ve Gazze'deki soykırım iddiaları, uluslararası toplumun dikkatini çekerken, silah ticaretinin etik boyutlarını da sorgulatmakta. İnsan hakları, barış ve güvenliğin sağlanması adına atılacak adımları bekleyen yüz binlerce insan, bu durumdan ciddi bir kaygı duymakta. Diez, uluslararası aktörlere çağrıda bulunarak, savaşın sona ermesi ve Gazze'deki insani krizin çözülmesi için birlik olma zamanı olduğunu hatırlatıyor.