2023 yılı itibarıyla Rusya ve Türkiye, 105 yıllık diplomatik ilişkilerinin derinlemesine bir değerlendirmesini gerçekleştiriyor. İki ülke arasındaki ilişkiler, karmaşık tarihsel geçmişleri, ekonomik işbirlikleri ve uluslararası siyasi bağlamda sürekli değişkenlik gösteren dengeleriyle dikkat çekiyor. Bu bağlamda, yaklaşık bir asır boyunca süren ilişkilerin getirdiği kazanımları, zorlukları ve geleceğe dair olasılıkları ele almak önem kazanıyor.
Rusya ve Türkiye, 1918 yılında resmi diplomatik ilişkilerini kurmuşlardır. Bu tarihten itibaren iki ülke arasında pek çok dönem güçlü işbirlikleri ile geçerken, bazen de gerginlikler yaşanmıştır. Soğuk Savaş döneminde, her iki ülke farklı bloklarla ilişki içerisinde bulunmalarına rağmen, Türkiye'nin NATO üyesi olması ve Rusya'nın da sosyalist bir devlet olarak uluslararası arenada yer alması, iki ülkenin ilişkilerini şekillendiren önemli faktörlerdir. Ancak, 1952'de Türkiye'nin NATO'ya katılmasıyla birlikte ilişkilerdeki gerginlik açığa çıktı. Her ne kadar tarih boyunca farklı ideolojik pozisyonlarda bulunsalar da, 90'lı yıllarda Sovyetler Birliği'nin dağılması ile birlikte iki ülke arasındaki ilişkiler yeniden biçimlenmeye başladı.
1990’larda başlayan yeniden yaklaşım süreci, 2000’li yıllarda iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin gelişmesiyle hız kazanmıştır. Özellikle, Türk akımı ve Akkuyu Nükleer Santrali gibi projeler, iki ülkenin işbirliğini daha da güçlendirmiştir. 2010’lu yıllarda ise Suriye iç savaşının etkisiyle, her iki devletin bölgesel politikalarında önemli değişiklikler gözlemlenmiştir.
Günümüzde Rusya ve Türkiye, bölgesel ve küresel ölçekte etkili birer oyuncu olarak öne çıkıyor. İki ülkenin ilişkileri, enerji, ticaret, turizm ve savunma sanayi gibi çeşitli alanlarda önemli bir işbirliği ağına dönüşmüştür. Örneğin, Türk akımı projesi ile enerji alanında stratejik bir bağımlılık oluşturulmuş ve enerji güvenliği konusunda ortak çıkarlar belirlenmiştir. Sinema ve kültürel ilişkiler alanında da pek çok ortak proje gerçekleştirilirken, bu durum halklar arası iletişimi güçlendirmiştir.
Ancak, her iki ülkenin de uluslararası konjonktürde yaşadığı değişimler ve geçişkenlikler, ilişkilerin gelecekteki seyrini belirsiz hale getirmektedir. Ukrayna-Rusya savaşı gibi küresel krizler, Türkiye’nin NATO müttefiki olarak üstlenmesi gereken roller ve enerji politikaları açısından Russia'nın durumu, ilişkilerin geleceğine dair önemli faktörler olarak öne çıkıyor. 2023 yılı itibarıyla özellikle bu konular üzerinde atılacak adımlar, Rusya ve Türkiye'nin diplomatik ilişkilerini daha da şekillendirebilir.
Sonuç olarak, Rusya-Türkiye ilişkilerinin 105’inci yılı, sadece geçmişin bir değerlendirmesi değil, aynı zamanda geleceğe yönelik fırsatlar ve zorluklarla dolu bir yol haritası sunmaktadır. Diplomatik ilişkilerin nasıl daha verimli bir hale getirileceği, iki ülkenin de uluslararası arenada nasıl bir strateji geliştireceği, hem bölgesel hem de küresel dinamikleri etkileyecek önemli konulardandır. İki ülkenin liderlerinin sergileyeceği diplomatik yeterlilik ve pragmatik yaklaşımlar, bu tarihi ilişkiyi daha da derinleştirebilir ve yeni bir işbirliği dönemi başlatabilir.